NEW BALANCE 2015 BÜYÜKADA 11.2K KOŞUSU

Kasım ayının ilk haftası, ülkedeki kaotik siyasal ve sosyal ortamın getirdiği “toplu ortam, kalabalık” fobisi, mevsim normallerinin gereği bulutlu ve kasvetli gri İstanbul günleri derken pazar sabahı yataktan, perdenin aralığından sızan parıltılı hüzme ile uyandım. Son aylarda hiç olmadığım kadar dinç, aktif ve heyecanlı hissediyordum. Temmuz ayındaki Kaçkar Ultrasının ardından araya giren özel hayat sorunsalları, sportif faaliyetlerimin sekteye uğramasına neden olmuş ve son ay içindeki akademik süreçler sporsal gidişatı daha da baltalamıştı. Tek avuntum, son 1,5 ayda katılmış olduğum Bata Çıka ve Geyik Koşusu ile 4 haftadır yapıyor olduğum haftada 3 (ayda yaklaşık 80-100K demek) koşu antrenmanı idi. Bu fizik ve mental kondüsyon ile uyanıp Elçin ile bir gün önceden konuştuğumuz şekilde Bike ve Ersavaş ile buluştuk. Seyit ve Erdem takıma Ada’da katılacaktı. Bostancı-Kartal arasında 1 dk.lık tereddütün ardında, güneşli sahil yolunu seyreyleyerek Kartal’a vardık. 09:00 Prens Tur motoru ile Büyükada’ya doğru yolculuğumuz 20 dk. sürdü.

IMG-20151025-WA0002

IMG-20151025-WA0007DSC_0482

Büyükada’ya adım attığımda geçen sene ile benzer görüntülerle karşılaştım. Vestiyer, soyunma kabinleri ve çeşitli standların olduğu toplanma alanı, nar kırmızı t-shirtlü koşucularla doluydu. Sorunsuz şekilde vestiyer “sorununu” hallettik ( sorunu, sorunsuz halletme 🙂 ). Bu sene de (geçen seneki gibi) tuvalet organizasyonu olmadığı için Ada Cafe’nin misafirperverliğine sığındık. Son hazırlıklar, ısınma ve esnemenin ardından 09:55’te başlangıç çizgisinin olduğu yere (toplanma alanının yaklaşık 200 m doğusu) vardık. Geçen senekine benzer bir şekilde 13 dakika gecikmeli bir başlangıç ile yarışa atıldık. Organizasyona katılımın yoğunluğundan ötürü Seyit’i yarış öncesi göremedik, Ada’ya ayak basar basmaz kaybettiğimiz Ersavaş’ı başlangıça kadar bulamadık, Elçin, Bike ve Erdem ile de hemen ilk başta ayrılıverdik.

DSC_0469DSC_0468

DSC_0470

Daha önce tüm gençlik boyunca onlarca kere yürünmüş, bisiklete binilmiş ve geçen sene koşulmuş parkurda pace ayarlamak pek de sorun olmadı İlk 5K boyunca kimi zaman ince bir sızı gibi, kimi zaman “bu ne böyle yahu” dedirten tırmanışların ardından Ada’nın İstanbul’a küs kıyılarına ulaştık. Yemyeşil, nemli toprak kokan ve haftanın yağışları ile ıslanmış asfalt yollarda koşarken ağaçların seyreldiği bölgelerde mavinin huzurunu yaşamak ayrı bir keyifti. İstanbul’un gri beton silüetinin seyrelen yeşil fon arasından ilk göründüğü yer hala zihnimde. Silüetin griliği ve betonarmeliği ne kadar kötüyse de koşu kafası ile anın sinematografik çekiciliğini yadsımak imkansız. Son 4Knın başlangıcında at barınaklarının modernleşmiş yeni çehresini görmek güzeldi. Bu modernleşmeye eşlik eden geleneksel koku ise modernizm içinde gelenekselliğin nasıl bütünlenebileceğinin en iyi örneğiydi. Geçen seneden hatırımda kalan 9K civarındaki tırmanışı bekleyerek geçirdiğim bu 2Knın sonunda, o tırmanışın geçen seneki “bana” hissettirdiği ile bu seneki “bana” hissettirdiğinin aynı olmaması katettiğim mesafeyi farketmeme ve yüzümde bir tebessüme sebep oldu. Her zamanki gibi içimde 🙂 sakladığım o son enerji ile son 1Kyı ve son depar ile 100 m.yi geçerek yarışı tamamladım.

IMG-20151025-WA0004Yarışın Künyesi:

  • Mesafe : 11.2K
  • Tırmanış-İniş : 150 m
  • Hava : 16 derece, parçalı bulutlu
  • Zemin : Parkur boyunca asfalt, asfalt kalitesi genelde güzel.
  • Çevre : Koşu, Ada’da Büyük Tur olarak bilinen rotada. Parkurun başlangıcı dar Ada sokaklarından geçiyor, daha sonra her iki tarafı Ada evleri ile çevrili ağaçlı yeşil yol ile Ada’nın Heybeliada’ya bakan kıyısı koşuluyor. Tepedeki fayton durağından sonra tepesi, her iki yandaki ormanlık alandan sarkmış ağaçlar ile yeşillendirilmiş yolda sırası ile Arap, İnci ve Kurşun Burnu geçiliyor. Daha sonra deniz tarafındaki ormanlık alan kayboluyor ve önce at barınakları ve daha sonra tekrar evler belirmeye başlıyor. 9-10Kdan itibaren tekrar Ada evlerinin çevrelediği yolda devam eden yarış başlangıç noktasında sona eriyor.

new_balance_harita

Yarış Verilerim:

Suunto Ambit 3 ile : mesafe : 11.27K; süre : 1:03:22; ort. hız : 10,7 km/st; max hız : 18,5 km/st

                                 ort pace 5’37/km; max pace : 3’14/km; asc :142 m; desc : 132 m.

                                 recovery time : 19st

Runkeeper ile : mesafe : 11,31K; süre : 1:02:29; ort pace : 5’32/dk; max pace : 4’32 /dk

Ekipman:

  • Mizuno Inspire 11
  • Nike 7″ 2in1 pursuit short
  • Nike DriFit içlik ve tshirt (hava durumundan emin olamadığım için)
  • Saucony kısa konçlu topuk ve ön taban destekli çorap
  • Suunto Ambit 3 Peak
  • Narr Headwear ( uğurlu ve renk uyumu olanından 🙂 )
  • Bırakacak yerim olmadığından Sony Xperia Z3

Organizasyonun + ları:

  • Parkur olarak Büyükada seçimi başlı başına bir avantaj. PumaIgnite, NikeRunIstanbul gibi tekdüze, düzayak parkurlardan sonra inişli çıkışlı, kimi zaman çarşı kimi zaman doğa içinde seyreden bu parkur senede en az 1 kere koşulası
  • Koşu kiti kalite olarak üst düzeyde. Son 2 yarıştır (NB Bozcaada 2015’te de vardı) t-shirt arkası yazısı NB koşularına renk kattı.
  • Sıralama ve zamanlama ile fotoğraf hizmetleri gayet başarılı (bkz. www.departiming.com ve www.organizasyonfotograflarim.com)
  • Ambians : Sabah vapur/motor yolculuğu, Ada’da yaşanılan özgürlük hissi, yarış öncesi aktiviteler.
  • Vestiyer hizmeti, yaşadığım en iyi deneyim olmasa da çok yarıştakine tercih edilecek düzeyde. En azından çantamın nerede olduğunu biliyordum :). Çantalar daha önceden numaralanmış, katlı kafeslere konuyor ve hangi numaralı çantanın hangi numaralı kafese konduğu kaydediliyor. Yarış sonunda da teslim, bu eşleşme kontrol edilerek yapılıyor.
  • Yarış sonu isim anonsu : Her bitiren koşucunun isminin anons edilmesi hoş bir detay.

Organizasyonun – leri

  • Başlangıç 13 dk. gecikti. Akdeniz ve Ortadoğu kültürü karışınca ortaya çıkan durum. Pollyanna: Olsun, hiç koşamayabilirdik de!! 🙂
  • Başlangıçta zonlar olmaması ve başlangıç sonrası yaklaşık 500 m.nin dar Ada sokaklarında olması kaotik bir koşu ortamı yaratıyor. Trafik,  E5te makas yapan arabaların yarattığına benziyor. Tam 3 kişi ayağıma bastı, 1 kere sağımdaki birine tosladım.
  • Su istasyonları, maalesef, yarış sitesinde ve broşürlerde belirtilenlerle aynı yerlerde değildi ki moral motivasyon ve konsantrasyon açısından önemli bir detay.
  • Toplanma alanında tuvalet organizasyonu yok. Meydanda ücretli 2 tuvalet ve etraftaki restoran ve kafelerin tuvaletleri var.

Yarış Sırası Sonrası Düşünceler

  • 10K sürem, 5K süremin tam 2 katı … Tüm Team Run.bo takımı için de aynı durum söz konusu … Koşmayı öğrenyoruz, beraber koştukça, okudukça, konuştukça ve paylaştıkça daha bilinçli koşuyoruz.
  • Her türlü olumsuz koşuluma rağmen (fiziki ve mental) sürem geçen seneden 2 dk, beklentimden 3-5 dk daha iyi ( ki bizi takip edenler benim süreyi kısaltmaktan çok mesafeyi arttırmaya odaklı olduğumu bilirler 🙂 ) … Koşmayı öğreniyoruz, beraber koştukça, okudukça, konuştukça ve paylaştıkça daha iyi koşuyoruz
  • Koşu öncesi organizasyonumuz, koşu sonrası muhabbet, keyif “İşte bu yüzden koşmak ve beraber koşmak keyifli” dedirtiyor … Koşmayı öğrenyoruz, beraber koştukça, okudukça, konuştukça ve paylaştıkça daha keyifli koşuyoruz
  • Yarışın bitişinin ardından katılımcılardan birinin Bike’ye “Siz Team Run.bo değil misiniz?” diyerek sohbet etmesi ilginç bir gurur ve mutluluk hissi uyandırıyor … Koşmayı öğrenyoruz, beraber koştukça, okudukça, konuştukça ve paylaştıkça daha çoğalarak koşuyoruz.

IMG-20151027-WA0002mg_7004IMG-20151027-WA0000

Team Run.bo Sonuçlar

  • Erdem :   0:57:40     E : 235/1124    KAT : 35/220
  • Ersavaş : 0:58:57     E : 292/1124    KAT : 49/220
  • Cem :      1:01:33     E : 412/1124    KAT : 76/220
  • Bike :       1:06:47     K : 98/632        KAT : 5/43
  • Elçin  :     1:16:45     K : 264/632      KAT : 47/111

—————

Yazan : Cem Arıtürk

Fotoğraflar : Team Run.bo