33. Viyana Sehir Maratonu, 2016

33. Vienna City Marathon, 42K
10 Nisan 2016
Katılan Run.Bo : Hakan

Büyük bir organizasyon kapsamında 2016 ilkbaharinda ilk maratonumu koşmaya karar verdiğimde cok hızlı bir şekilde Viyana’da koşma fikri ortaya çıktı. Parkur hem şehir içinden hem de farklı parklardan geçtiği için (yani koşu esnasında şehri görme şansım olduğu için) Viyana’da koşma merakım daha da artmıştı. Artı olarak parkurda çok fazla iniş ve çıkış yoktu. Başlangıç için şartlar uygun görünüyordu. Bunun üzerine Viyana maratonu için hemen kaydımı yaptırdım (kayıt ücreti 90 Euro civarı !!!), uçak biletimi aldım ve finish alanına yakın bir yerlerde otelimi ayarladım. Bu şekilde koşu sonrası kendime hemen otele atabilecektim. 🙂 Ne de olsa finishe ne vaziyette varacağımı bilmiyordum.

Untitled 8Ne yazık ki kış şartlarindan dolayı düzenli bir şekilde maratona hazirlanmak pek mümkün olmadı. Antremanlarımı haftasonlarında sadece bir günde yapabilmiştim. Hafta içi ve iş sonrası koşmak, Almanya’da havanın erken kararmasından dolayı pek fazla mümkün olmadı.
Bu olumsuz şartlara rağmen yine de birkaç antreman koşusu yapma şansım olmuştu, bunlardan bazıları da oldukca uzun mesafeliydi. Maraton öncesi 10-12 hafta içersinde ortalama haftalık koşu mesafesi 20-30k arasıydı. Kendime güvenerek maraton için hedefimi 3:45-4 saat arası olarak belirledim.

Viyana maratonu için 40.000 üzeri kayıtlı koşucu vardı. Kayıt sonrasında düzenli bir şekilde E-Mail yolu ile koşu ile alakalı bilgi aldım. Koşudan birkaç gün öncede gerekli start malzemelerini alabilmem için bir teyit maili gönderildi. Bu mailin printout’u yarış gününde start numarasını alabilmek için gerekliydi.

Untitled 7Cumartesi günü tüm koşucular koşu alanına kurulan standlara akın etmişti. Start malzemelerini alabilmek için uzun kuyruklar oluşmuştu, fakat dağıtım bir çok noktada yapıldığı için bekleyerek çok fazla zaman kaybetmedik.

Koşuculara dağıtılan malzemeler arasında bir bilgilendirme broşürü, bir takım reklam malzemeleri, start numarası ve çantaya yapıştırmak üzere yine start numarasını taşıyan sticker vardı.Kendi chip’imi kullandığım için ve bu bilgiyi kaydımı yaparken verdiğim için bu yarisa ozel bana yeni bir chip verilmedi.

Standların kurulu olduğu kapalı alan, koşuya katılmak isteyen o kadar kişi için fazlası ile küçük kaldığı için, kalabalık numaramı alana kadar beni bunaltmıştı ve kendimi bir an önce dışarıya atmak istedim. Bu negatif gözlem dışında organizasyon şu ana kadar çok iyiydi.

Untitled 6Koşu günü start alanına çok rahat bir şekilde toplu taşıma araçları ile ulaşabildim. Bir çok nokta da ücretsiz şekilde su dağıtılıyordu. Aynı zamanda tuvalet ihtiyacının karşılanılabilmesi için bir çok yere tuvalet/pisuvar kurulmuştu.

Özel eşyaları teslim edebilmek için çok sayıda kamyon mevcuttu. Beklenen koşu süresine göre farklı start grupları oluşturulmuştu. Ben 3 numaralı start grubunda yerimi aldım. Sansima yağmur yağmıyordu, fakat hava çok soğuk ve aşırı rüzgarlıydı. Koşuya başlamadan önce baya üşümüştüm ve bu hava şartlarının bizi zorlayacağı şimdiden belliydi.

Untitled 1Önümüzdeki start grupları çok düzenli bir şekilde koşmaya başlamıştı. Su ana kadar organizasyon açısından herşey gerçekten kusursuzdu. Fakat yarışın başlamasına anlar kalmışken gözlerimin her yerde aradığı Pacemaker’ları bir türlü göremedim. Normal şartlarda Pacemaker’lar hemen göze çarpar, fakat bu sefer ne yazık ki hiç öyle olmamıştı. Bu durumda Pacemaker desteği olmadan, fakat muhteşem klasik müzik eşliğinde yarışa başlamam gerekti.

Untitled 3Parkur bizi ilk olarak muhteşem manzaralı bir köprü üzerinden geçirdi. Tuna nehrini bu perspektiften görerek koşuya başlamak güzeldi. Ardından çok uzun bir süre parkların içinden koştuk. Yine şehir içinde koşmaya başladığımızda parkuru yarılamıştım ve 1:52 ile hiç de fena değildim. Ikinci yarıda performansımın düşeceğine hazırlıklıydım. Lakin ikinci bölümün beklediğimden çok daha kötü geçeceğini tahmin edememiştim. Cok fazla yoruldum ve ayaklarıma sürekli giren kramplar zaman zaman koşmama bile engel oldu ve ara ara yürümek zorunda kaldım. Aşırı rüzgar ise ayrı bir şekilde bünyemi yordu.

Sonuç itibari ile beklediğimden daha düşük bir performans sergilemiş oldum ve bu durumu şu sebebe bağlıyorum: Aslında Mart başında Brezilya’da gerçekleşmesi planlanan bir iş seyahati ne yazık ki Nisan başına ertelenmişti. Bu sebepden dolayı maraton haftası Pazartesi günü Brezilya’ya uçup Cuma günü ise dönmüştüm. Cumartesi ise koşuya katılmak üzere erkenden Viyana’ya uçmuştum. Genel olarak bütün hafta fazlası ile yorucu geçmişti ve kendimi uykusuzluk şonucunda yorgun hissediyordum.
But this is not an excuse.

Lessons Learned
Untitled 2– Eğer ilk defa maraton koşulacaksa bunun sonbaharda yapılmasını tavsiye ederim. Maraton koşmak ciddi anlamda hazırlık gerektirdiğini düşünüyorum ve bana göre yaz sonu / sonbaharda hazırlanmak daha uygun (ışık açısından, artı karda kışta düzenli koşmak motivasyon açısından zor)
– Hava soğuk ise ve Start öncesinde bekleme süresinin uzun olabileceği tahmin ediliyorsa, yanında üzerine giyebilmek için eski püskü ve starttan sonra çıkarıp atabileceğin birşeylerin olması faydalı. Donmuş bir şekilde koşuya başlamaktansa eski bir kazağı feda etmek daha iyi bana göre.
– Olası kramplari önlemek veya hafifletmek için yarış öncesi ve yarış esnasında kesinlikle magnezyum alınmalı
– Kendini fit hissetmiyorsan maratona katılma arkadaş!
Sonuç olarak benim böyle bir deneyim yaşamış olmam acı oldu ama kesinlikle tecrübe açısından çok şey kazandırdı. Açıkcası kendimi maraton koşmuş ve bitirmiş olarak saymıyorum. Bana bu tecrübe yenilgi gibi geldi. Kesinlikle bu yıl daha iyi şartlarda bir maraton daha koşmam gerekecek.
Bunu kendim için yapmam lazım.

Untitled 5Yazan Runbo: Hakan

RUNBO Sonuçlar :
Hakan    42K      04:07:21 (Overall: 4047., Category: 676.)