14 Mayıs 2016 New Balance Bozcaada Yarı Maratonu ve 10K Koşusu

New Balance Bozcaada Yarı Maratonu, 21k
14.Mayıs.2016

Katılan Run.Bo’lar : Bike, Ersavaş

Hayatta yapamam demeyeceksin. Geçen yıl yine aynı yarışta 10k koşarken, hayatta Bozcaada’da yarı maraton koşmam demiştim. Sen misin diyen! Süper büyük konuşmuşum. Son dakikaya kadar kayıt olmayı salladık, kararsız kaldık, 10k mı 21k mı koşalım derken, ama işte yediremedik kendimize 10k koşmayı. Yarı maratona kayıt olduk ama sonra biz bin pişman! Yarış başlayana kadar ”hırs yok, antreman gibi koşacağız” diye diye kendimizi yedik bitirdik. Ne yapalım, akılsız kafanın cezasını yine ayaklar çekecekti… 😉

Hava mis, 23C filan, koşu için aslında epey sıcak, şiddetli Lodos adaya ulaşımı aksatsa da aslında tam bir ada havası. Bozcaada dedin mi o şiddetli rüzgar hep var zaten, illa ki olacak… Ama esas mesele havanın sıcaklığı değil, bizim antrenmansız olarak yarışa girecek olmamız. Nasıl mı???

İznik Ultra Dağ Koşusu’nda nasıl olduysa artık, sakatlanmış idik. İlk 2 hafta topalladım. Değil koşmak, doğru dürüst yürüyemiyordum bile. 3. haftanın başında  topallama gitti çok şükür ama hala koşacak kadar sol bacağımı yukarıya kaldıramıyordum. Yarıştan tam 1 hafta önce de, Belgrad Ormanı Neşet Suyu, klasik FıratPen Parkurunda sakatlığımı test eden ilk antrenmanı yaptık. Tam 4 haftadır yaptığım ilk koşu antrenmanı idi, yavaş tempo ile koştuğumda sakatlıkla ilgili hiç sorun olmadığını gördüm. Ama yine de tekrar tetiklemesinden korktum, minik adımlarla 6k’lık ringi çok rahat bitirdim, şahane bir süreden epey uzak olsam da, yine de bitirdiğimde 1 tur daha koşabilecek gücümün hala kalmasına çok sevindim. Moralim düzeldi. Sakatlık süresince her gün düzenli olarak yine de salona gittim, aralıklarla yüzme, yoga ve cycling yaptım. 3. Hafta ile birlikte herşey sorunsuz idi, bir tek koşamıyordum. Nerdeyse sıfır koşu antrenmanı ile girecektim Bozcaada yarı maratonuna, tek hedefim gerçekten tekrar sakatlanmadan bitirebilmekti!

20160525_183248-1İşte bu korkunç belirsizliklerle, karın ağrısı hislerle start aldık. Ada yarışına bu yıl yaklaşık 1000 kişi daha az kayıt yaptırmasına rağmen yine de çok kalabalık idi. İlk 5k parkurunu ezbere biliyorum artık, sonrasını ilk defa koşacaktım. Daha önce defalarca bisiklete binmişliğim vardı bu parkurda ama işimi kolaylaştırmak için bisikletle bile ada turunu tersten, yani Çayır, Ayazma üzerinden yapıyordum 2 tekerli turumu. İlk su noktası gerçekten haritadaki gibi 3k noktasındaydı. Durmak için henüz çok erken, 3k istasyonunu pas geçiyorum. Elimde su şişem var nasılsa ama hava o kadar sıcak ki ağzım sürekli kuruyor. Sonraki istasyon 8k’da, oraya kadar mutlaka dayanmam gerekir. 10k’cıların 5k dönüşü ile birlikte, biz 21k’cılar uzun parkurumuza bir avuç yarışmacı olarak devam edeceğiz. Tam da bu noktada, yokuşu tırmanmaya devam ederken, geçen yıl Erdem bu parkuru koşarken, bu ayrım için söyledikleri  kulaklarımda hala. Dönüşten sonra hiç bayan yarışmacı kalmamıştı geçen yıl. Baktım bu yıl benimle birlikte pek çok bayan koşucu da var etrafımda. Erdem, keşke bu yıl da olsaydın da kendi gözlerinle görseydin, artık biz bayanlar 21k da koşuyoruz adada… 😉

Kafamdaki düşünceleri, Akvaryum ile Mermer Burnu arasındaki, sahil tarafına yapılan inşaat görüntüleri kovdu. Allah kahretsin, bu şantiye tabelaları ne zaman çıktı ortaya? En son Aralık ayında geldiğimizde bu şantiyeden eser bile yoktu! Sonraki 1k’yı filan bu şantiye sahiplerinin kulaklarını çınlatarak, epeyce söylenerek koştum. Sonra yokuş beni kendime getirdi yine. 26a0356Kendimle başbaşa kalma anları. İlk 5k’ya 31 dakikada gelmiştim. 10k’ya +33 dakikada geldim. Ayazma yokuşunu filan dikkate aldığımda, Çayır dönüşünde çok yavaşlayacağımı hesap etmeye başladım. Hedefim 2.20 ile 2.30 arasında bitirmek idi. 5k’da balımı kırıp, emdim. 8k istasyonunda tuz tabletimi almaya karar verdim. Su içmek için durdum. Sonrası yokuşların en fenası vardı, evet Ayana’daki düzlük çok iyi gelmişti, ama Beylik Koyu’nun yokuşu adam çatlatırdı. Yokuşlarda hızlı yürümeye karar verdim. 15k’ya +37 dakikada gelmişim. Beylik Koyu’ndaki plaja gömülmüş geminin direklerini görünce mutlu oldum, parkurda en çok korktuğum kısımlar geride kalmıştı işte. Bozcaada Ormanı tabelasını geçip de, Ayazma’ya sola kıvrılma noktasındaki 13k’daki su istasyonunda bir görevli önümü kesip, 32 dişiyle birlikte gülümseyerek soyulmuş yarım bir muzu bana uzatmasın mı?  Aman allahım! Çocuğu o an öpebilirdim! Muz ve su takviyesi ile Ayazma’ya inen o dik yokuşu inmeye başladık. Yokuşun başında da bir grup şarap içiyor, zaten çoktan sarhoş olmuşlardı, biz de sıcaktan bitmiştik… Şeytan sağ kulağıma şöyle fısıldıyordu bir yandan, boşver ya ne koşacaksın, Ayazma’ya vardığında gir Vahit’e, buz gibi bir bira iç! Ohh! Düşünmesi bile iyi geldi. Ama tabii ki şeytan azapta gerek!

26a0387Ayazma geçildi, Sulubahçe geçildi, benim pilim bitmek üzere. Güneş yakıp kavuruyor. Eskikule Yolu’nda artık rüzgar da esmez oldu, 14 ve 15k’lar zor geçti. Ara ara yürümeye başladım. Aslında aşağı yukarı herkes bu noktada zaten yürüyordu, onlardan biraz ilham aldım diyelim 😉 2. Tuz tabletimi de yürürken aldım. 2. ve son enerji jelimi de burada açtım. Yol, ana yola bağlandıında işte hep antrenman yaptığım yola çıkmıştık, enerjim ve moralim yerine geldi. Non stop koşmaya başladım. Yine kafamda hesaplar yapmaya başladım. 2.22 gibi bitireceğim görünüyordu! Benim için inanılmazdı! Ova yolu düzlüğü bitip te, Hükümet Konağına çıkan hafif eğimi de çıkınca geriye sadece 1k kaldığına inanamadım! Sadece 1k! Nedir ki, en fazla bir 5,5-6 dakika daha! Merkeze inen yokuşu koşarken ağlamaya başladım. Hıçkıra hıçkıra! Kendimi tutamıyordum. Ben inanılmaz zor IMG-20160514-WA0009bir yarışı koşmuştum, hem de antrenmansız, işte bitiyordu da, hem de hedeflediğim derecelere çok yakın! Daha ne isterdim ki! Son 500m kala artık sesli olarak böğürerek ağlıyordum! Bir yandan yarışını bitirip yürüyerek geri dönen diğer koşucuların beni yüreklendirmesi, diğer yandan yanımdan geçen araçların içinden ellerini uzatanlara selam vermeye başladım, yoksa ağlamamı durduramayacaktım.

Veee.. finişe geldiğimde bir curcuna, bir festival havası, bir yandan da devam eden ödül töreni… Herşey çok ama çok güzeldi… Bittiğinde daha da güzel!

Hamiş :

Bu yarışın bir rövanşı mutlaka olmalı. Sakatsız ve antremanlı olarak tekrar bu parkurda koşmalıyım. Bir daha da hayatta asla yapmam demem. Bana kocamaaaaan bir ders olsun!

Artılar :

  • Organizasyon iyiye gidiyor. Geçen yıldan yaptığımız kritiklere karşılık bazı olumlu adımlar atıldı. Yarış tarihi bu sefer anneler günü ile çakışmadı, masalarda su tedariği yeterli idi, su istasyonlarının yeri haritadaki yerlerindeydi, trafik daha güvenli idi (ancak yine de Ova yolunda yolda araçlarla karşılaştık)…
  • Jandarma epey kalabalık bir ekipti, güvenlik tamdı.
  • İstasyonlara canlı müzik takviyesi çok hoş idi. Bir yurtdışı organizasyonu gibi hissettirdi…

Hala geliştirilmesi gerekenler :

  • Yarış başlangıç saatinin sabaha kaydırılması. Mayıs ayında adada nasıl bir hava olacağını kestirmek zor, ama son 2 yıldır epey sıcak oluyor. Yarış sabah saatlerine alınsa, koşması çok daha keyifli bir organizasyon olacak.
  • Fotoğraf – bugüne kadar New balance yarışlarından iyi bir fotoğrafım malesef yok. Halbuki iyi bir fotoğraf için para ödemeye razıyım. Göğüs numarası ile fotoğraf arşivi tarama imkanı da olmayınca, binlerce fotoğraf içinden fotoğrafınızı bulmak gerçekten zor. Siteye yüklenen fotoların çözünürlüğü de düşük. Daha organize bir fotoğraf arşivine ihtiyaç olduğu kesin.
  • Bozcaada Belediyesi ile daha iyi bir iş birliği gerekiyor. Bu yıl kayıtlı koşucu sayısı belki daha azdı, ancak her koşucu yanında mutlaka bir kalabalık getiriyor, adada konaklama bulmak yine büyük bir sorundu. Konaklama sorunun çözülmesi için İznik’teki gibi güvenli çadır alanlarının açılması gibi, evlerin misafir alması, sosyal tesislerin açılması gibi yeni konaklama alanlarının bu organizasyonda açılması gerekir.
  • Gestaş – ulaşım sorunu. Cuma günü adaya tek feribot çalıştı. Araba ile adaya geçmek isteyenler uzun kuyruklar oluşturdular, ve ne yazık ki Gestaş bu talebe çok yavaş cevap verebildi. Gestaş’ın diğer hatlarından bir büyük gemisini yarım günlüğüne Geyikli hattına taşıması zor muydu?
  • 10k gidiş dönüşlü parkuru değişmeli. Malesef yine ilk dönen 10k’cılara yol açılmadı. Belki de bir motor önden yolunu açmalı…
  • Gözlerim her yarışta görmeye alıştığım yıldız sporcuları aradı. Belki bu sporculara artık ada yarışı pahalı geliyor olabilir (konaklama + yemek olarak maliyeti yüksek bir organizasyon), alternatif yarışlara yöneliyor olabilirler. New Balance, Bozcaada Belediyesi ile birlikte bu sporcuların ellerinden tutup, onları davet edemez mi?

Logbook / Veriler :IMG_20160514_174714
Mesafe : 21K
Süre : 2:23:09 (Yaş grubu 4.)
Yükseklik değişimi : 300 dsc + 296 asc
Pace : 6.49/K

Ortalama nabız : 181
Harcanan kalori : 1865 cal

Ekipman ve diğer :
Saat : Suunto Ambit 2
Ayakkabı : Asics Kayano 22
Üst : Nike dri fit t-shirt
Alt : H&M kısa tayt (bir daha asla uzun yarışta kısa tayt giymem, sıcakta ve terden sürtünmekten bacaklarımın arası yara oldu!)
Çorap : Nike Compression
Tükettiklerim / yanımdakiler : 1 adet küçük bal, 2 adet enerji jeli, 2 adet tuz hapı, 0.5 lt su,  telefon, kulaklık.

Yazan : Bike Geçkinli


Aylin Savacı Armador, yıllar önce yine bir Bozcaada yarışı sonrasında aşağıdaki şiir dizelerini kaleme almış.  Çok beğendim. İzniyle paylaşıyorum :

ADA İÇİNDE BOZCAADAIMG_20160513_192030

Gökyüzü sevinip gülümser mi,
Yoksa hüzünlenip ağlar mı?
Mevsimin hatası yaz yağmurları gibi,
Birden yağar birden durur mu?
Bir şey olmamışçasına gelip geçer mi,
Nasıl karşılar ki ,kollarını mı açar?
Yoksa kuzey rüzgarında delirir köpürür,
İzin vermez uzaklaştırır mı?
Ege’nin yasemin hanımeli kokusunda,
Kavuşmalar mı yoksa terkedilişler mi yaşanır göğsünde?
Sitem eder gibi uzaklarda öylece kalakalır mı yaz bitiminde?
Bir yüzünde dalgalar köpürür de  köpürür
kayalıklara isyan eder,
Diğer yüzünün  dinginliğinde  şiirler yazılır,
Sarı ince kumsalında sevgiyle  çocuklar oynaşır,
Şarkı söyler dalgalar denizinde
Aşıklar sevişir ılık melteminde
Bir başka benliğe dönüşülür üzümünün tadında
Bozcaada…
Öylece tek başına
Tarihler boyunca.
Yaz bitiminde terkedilişlerin öyküsünü mü barındırır
Çocuksu yüreğinde
Yoksa her baharda kavuşmaların heyecanını mı ?

Aylin Savacı Armador

RUNBO Sonuçlar :
Bike       21K  02:23:09  (Overall: 217/299, Gender: 26/48,      Age: 4/6)
Ersavas 21K  02:14:03  (Overall: 180/299, Gender: 164/251 , Age: 37/53)
Screenshot 2016-05-26 12.02