2015 LONGEST NIGHT RUN OR RIDE

21.12.2014
Start/Finish: Taşdelen Mesire Alanı

Gregoryen Takvimi‘ne göre yılın 355. (artık yıllarda 356.) günüdür. Coğrafi olarak Kuzey Yarım Küre için kış solstisi (gün dönümü), Güney Yarım Küre için ise yaz solstisi (gün dönümü)dir. En uzun gecedir yani şeb-i yeldadır; güneşin kendini özlettiği, aşkının en nazlı olduğu 24 saattir …. 21 ARALIK

İşte bu konsept üzerine kurulu 8K, 20K ve 60K koşu ile 20K bisiklet kategorileri olan ve Uzun Etap‘ın organize ettiği bir yarıştı “Longest Night Run or Ride”. Yılın en uzun gecesini selamlarken, şehrin uyuduğu ancak doğanın her saatte canlı olduğu kabuluyle düzenlenmişti bu patika koşusu. Gün ışığı çekildiğinde sokak lambaları aydınlatırken şehri, doğanın dengesi aydınlatmaktaydı ormanları, denizleri, ovaları, nehirleri. Taşdelen Mesire Yerine giderken, şehrin endüstrileşmişliğinden, uğultulu yapay sarı ışıklarından, kentin trafiğinden ve keşmekeşinden bir anda sıyrılıp doğayla buluşulabileceğini, bu deneyimi daha önce yaşayanlar bilebilir ancak.

Son iki haftanın antrenmansız geçmiş olması ve ilk gece patika koşusu deneyimi olması nedeni ile 8K koşmaya karar vermiştim. Yarış yeri Taşdelen ormanları, Taşdelen’in merkezinden 1 km. uzaklıkta. Start ve t20141220_212756oplanma alanı mesire yerinin girişinden 50 m içeride. 20K bisiklet yarışına kaydı olmasına rağmen talihsiz bir şekilde katılamayan Halim Ulugöl’ün var gücü ile beni yarışa yetiştirmesi teşekkür etmem gereken bir ayrıntı. Arabadan inip toplanma alanına geldiğimde daha önceden sözleştiğimiz üzere, Kendisi UN.BO olduğunu söylese de en has RUN.BOlardan biri olan 🙂 Erdem Aksakal ile buluştuk. İlk patika koşusu deneyimi olmasına rağmen bu zorlu gece yarışına gelen Erdem Aksakal’ı yoldan çıkarmış olmanın bana yeni bir koşu partneri kazandırdığını itiraf etmeli ve henüz bilmesek de RUN.BO oluşumunun paytak adımlarını başlattığımızı  vurgulamalıyım.  Çeşitli sebeplerle koşuya gelemeyen müzmin partnerim Seyit Aydoğmuş ise varlığını, başarı ve tebrik mesajları ile hissettirdi. Erdem ile uzun zamandır görüşmediğimiz için laflayacak çok mevzu vardı.  Bir saat içinde muhabbet eşliğinde,  kontrol ve yarış kiti teslim işlemlerini tamamlayıp fazlalıklarımızı arabaya bıraktıktan sonra kafamızda fenerlerimiz, ceplerimizde 3 adet yedek pilimiz ve düdüklerimiz ile hazır hale geldik.

Daha önce muhtelif kereler gün ışığında koştuum bu parkuru neredeyse ezbere biliyordum. Bu geceki yarışta rota genel olarak geniş, toprak zeminli (yağmurla çamurlaşabilen) ana orman yollarında idi, yer yer tırmanma ve yokuş aşağı bölümleri olsa da çok zorlamayacak tatlı eğimlerdi bahsi geçenler ve sadece 4K dönüşünde dar bir yoldan dik bir iniş ve dik bir tırmanış olacaktı. Bu denli ayrıntısını bilmeme rağmen, ilk defa karanlıkta koşacak olmak ayrı bir heyecan vermişti bana. Bu düşünceler arasında tekrar yarış alanına döndük.

  20141220_21385920141220_211940

İkram edilen ve sponsor standından ikram edilen red bulları mideye yuvarlayınca aldığımız enerji ile ısınmaya başladığımızda yarışa yaklaşık 45 dk. vardı. Toplanma alanının iki tarafında standlar, Dj kabini ve ortadaki variller içinde yanmakta olan ateş, gecenin karanlığı içinde çok keyifli ve renkli bir atmosfer yaratmaktaydı. Bununla birlikte varillerde yanmakta olan odunun dumanı, doğada olduğumuz hissini perçinliyordu. Yarışa yarım saat kala yapılan kısa brifingin ardından ( özellikle 20 ve 60 K koşucuları için önemli bilgiler ve rotaları hakkında önemli detaylar içeriyordu) rengarenk ve reflektörlerinden dolayı parıl parıl olan bisikletçi ve koşucular start alanında toplandı. 15 dk. gecikmeli olarak 22:00da bisikletçiler, koşucuların alkış ve tezahuratları eşliğinde yarışa başladılar. Bisikletçilerin başlaması

nın ardından, 10 dk.lık toplu ısınma ile koşucular da başlangıç çizgisinde hazır hale geldi. Kafa fenerleri ve türlü renkte uyarı lambaları açıldığında ortalık ışıl ışıl bir hale geldi. Geri sayımın ardından senkronize olmayan uyumlu adımlarla, her kategorideki yüzlerce koşucu koşmaya başladı. Önden bakıldığında parlak beyaz ışıklar, arkadan bakıldığında kırmızı uyarı ışıkları ve reflektör parıltıları görülmeye değerdi. İlk 4Knın hep tırmanış olacağı bilgisi ile yavaş tempo koşmaya başladık. Gecenin ve ormanın ıssız ve sessizliğinde sürekli hareket eden ışıltılar koşu sarhoşluğunu derinleştiriyordu. Ağzımdan çıkan buharların kafa fenerimin ışığının aydınlatma alanına girdiğinde oluşturduğu görüntü çok sinematografik bir kare olarak aklıma kazındı. 2Knın ardından Erdem Aksakal bir miktar  hızlandı. Gözden k

aybetmeyecek şekilde 20-30 m arkasından takibe karar verdim. 2K civarında güneş enerjisi ile çalışan, yanıp sönen ışıkları ile karşıma çıkan bir trafik levhası, otobüs yolculuğu sırasında uykuda iken aniden uyanınca hissedilenleri hatırlattı.  Yaklaşık 3K civarında irtifanın da artması ile sol tarafımda kalan şehrin ışıl ışıl görüntüsü seyre değerdi. Manzaraya dalınca Erdem’i gözden kaçırdım. 159 m. irtifada başlayan koşu 4K sonunda 335 m.ye ulaşmıştı. 4Kda ellerinde ve kafalarında fenerler bulunan görevliler 8K koşucularını yönlendiriyorlardı. Her yarışta uyguladığım motivasyon ile ” yarısı bitti, en fazla bir bu kadar daha var” iç monologumu tekrarladım, tek merak ettiğim yaklaşık 1K önce gözden kaybettiğim Erdem’in nerede olduğuydu. Sonuçta ilk patika koşusu ve dahası gece koşusuydu ve O’nu ben ayartmıştım. Bir şey olursa Ayşen’e ne anlatabilirdim ki!? 🙂 .  Dönüşün hemen ardından yaklaşık 250 m.lik çok dik ve hafif kaygan bir iniş ve ondan hemen sonra 200 m.lik çok dik bir çıkış vardı ( keçi tırmansa küfreder, o derece 🙂 ). Yokuşu tırmandıktan sonra nabzımı 160 sayınca 2 dk yürümeye karar verdim. Tam bu sırada 20 m. önümde tekrar Erdem’i gördüm. Biraz hızlanıp yanına geldiğimde O da yokuş travmasının ardından henüz yürümekteydi. Sonra beraber yavaş t

empo koşmaya başladık, nabzı normalleştirince koşma ve hızlanma kararı verdik. 500 m sonra yavaş yavaş hızlanmaya başladık. Bu noktadan sonra yarışın sonuna kadar beraber koşacağımı,z önümüzdeki 3 kişiyi takip etmeye karar verdik. Issızlığın ortasında 5 kişi sadece ayak ve nefes sesleri ile ilerler haldeydik. Yokuş aşağı kısmın keyfini çıkarırken az önce sol tarafımızda beliren şehrin manzarasını sağımızdan izledik bu sefer. Zemin yer yer çamur ve ıslak olsa da çok zorlayıcı değildi ancak belirli bölgelerdeki büyük taşlar, özellikle yokuş aşağı koşuda dikkat etmeyi gerektiriyordu. Hızlı ve rahat geçen iniş etabının son 1Ksinde önümüzdeki 3 kişi ile sessiz ve sözsüz bir yarışa başladık (iyi bir motivasyon). 500 m kala DJ sesi ile hızımı iyice arttırdım. Bu noktadan sonra Erdem biraz geride kaldı. Son dönemeci döndükten sonra startı geçtiğimde ilk gece patika koşumu bitirmenin mutluluğu içimi doldurdu. 20 ve 60 K koşucularının başında olduğu gecenin benim için bitiyor olması 20K koşmadığım için ince bir pişmanlık duymama sebep oldu.

20141220_231403

Akılda Kalanlar : Güzel organizasyon; motive edici atmosfer; güzel hava, keyifli parkur ve iyi zemin; 4K dönüşündeki  iniş ve çıkış; ilk başlangıçtaki kafa fenerleri, reflektörler ve uyarı ışıklarının yarattığı muhteşem görüntü; tepeden ışıl ışıl İstanbul manzarası; böyle güzel bir gecede daha uzun zaman geçirebilme fırsatı sağlayabilecek  20K koşmamanın getirdiği pişmanlık, bir arkadaşla koşmanın keyfi ve motivasyonu

Yazan: Cem Arıtürk

Fotoğraflar: Cem Arıtürk